SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SUCUDİ’L-KUR’AN BAHSİ

<< 1403 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ حَدَّثَنَا أَزْهَرُ بْنُ الْقَاسِمِ قَالَ مُحَمَّدٌ رَأَيْتُهُ بِمَكَّةَ حَدَّثَنَا أَبُو قُدَامَةَ عَنْ مَطَرٍ الْوَرَّاقِ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنْ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لَمْ يَسْجُدْ فِي شَيْءٍ مِنْ الْمُفَصَّلِ مُنْذُ تَحَوَّلَ إِلَى الْمَدِينَةِ

 

İbn Abbâs (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre,

 

Resûlullah (s.a.v.) Medine'ye geldi-geleli mufassallardan hiç birinde tilâvet secdesi yapmamıştır.

 

 

İzah:

Kütüb-i sitte içinde sadece Ebû Dâvûd rivayet etmiştir.

 

Bu hadis "mufassal" adı verilen sûreler gurubunda secde âyetinin olmadığına delâlet etmektedir. İmam Mâlik ve ta­bileri bu görüşü tercih etmişlerdir. Ancak bu rivayet zayıftır. Çünkü sene-dîndeki Ebû Kudâme zayıftır. Birçok âlim bu râvinin zayıf olduğunu söylemiştir. Râvilerden Metaru'l-Verrâk da tenkide uğrayanlardandır. Hat­ta Müslim bu zâtın hadisini kitabına aldığı için ayıplanmıştır.

 

Şayet hadisin sahih olduğu kabul edilirse, İbn Abbâs'ın mufassal guru­bunda yapılan secdelere muttali olmadığı ya da Hz. Peygamber'in bir sebe­be biaen bu secde âyetlerini terk ettiği yorumu getirilecektir. Çünkü o grubda secde âyeti olduğu 1407 numaralı hadiste gelecektir. Nitekim bu hadiste Ebû Hüreyre Hz. Peygamber (s.a.v.)'le birlikte  ve sûrelerinde secde ettiklerini haber vermiştir.

 

Şevkânî, İbn Abbâs'ın rivayeti ile ilgili olarak; "Hz. Peygamber'in o durumda secde yapmaması o surelerde secde âyeti olmayışına delâlet etmez.' Çünkü onları okuduğunda abdestsiz olduğu için veya vakit kerahet vakti ol­duğu için terk etmiş olabilir. Yahut da okuyan terk etmiştir veya secde et­memenin cevazına işaret için secde etmemiştir," der.

 

Feth'de de bunun en râcih ihtimal olduğu beyân edilmiştir.